The Mother (2023)

The Mother, yıllar önce terk ettiği kızını korumak için saklandığı yerden çıkan bir kadın suikastçının hikayesini konu ediyor. Genç bir anne, hayatını profesyonel bir katil olarak sürdürür. Ancak suikastçı olarak yaşadığı hayatı, aile yaşamı ile bağdaşmadığı için kadın kızı Zoei’yi doğumundan sonra terk eder. Aradan yıllar geçse de kadın, verdiği bu kararı düşünmeden edemez. Kendisi gibi bir takım suikastçılar tarafından takip edilen kadının hayatı, yıllardır görmediği kızının kaçırıldığını öğrenmesiyle alt üst olur. Kadın, terk ettiği kızını korumak için tüm becerilerini kullanmak zorunda olduğu zorlu bir mücadeleye girişir.

The Mother (2023)

Konusu

The Mother, yıllar önce terk ettiği kızını korumak için saklandığı yerden çıkan bir kadın suikastçının hikayesini konu ediyor. Genç bir anne, hayatını profesyonel bir katil olarak sürdürür. Ancak suikastçı olarak yaşadığı hayatı, aile yaşamı ile bağdaşmadığı için kadın kızı Zoei’yi doğumundan sonra terk eder. Aradan yıllar geçse de kadın, verdiği bu kararı düşünmeden edemez. Kendisi gibi bir takım suikastçılar tarafından takip edilen kadının hayatı, yıllardır görmediği kızının kaçırıldığını öğrenmesiyle alt üst olur. Kadın, terk ettiği kızını korumak için tüm becerilerini kullanmak zorunda olduğu zorlu bir mücadeleye girişir.

Yorum

Senaryosunu, kendi hikayesinden Andrea Berloff ve Peter Craig ile birlikte uyarlayarak Misha Green'in kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da Niki Caro'nun oturmakta olduğu "The Mother"; gizemini uzunca bir süre koruyan, bir aksiyon draması olarak geliyor karşımızı...

Gelin isterseniz, yeşil perde ve görsel efekt teknolojileriyle başarılı makyaj uygulamalarının yanı sıra zorluk derecesi yüksek sahnelerindeki koordinatörlüklerini; Dacio Caballero, Brycen Counts, André Dominguez, José Ramón Fernández, Tara Macken, Stephen A. Pope, Dan Rizzuto ve George Zador'un üstlendikleri dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak çekilen bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...

***

- FBI Güvenli Evi, Linton, Indiana -

Bant kayıt numarası 703 ve saat sabahın 6:14'ü...

Ajan William Cruise (Omari Hardwick) ve Ajan Marcus Stone (Link Baker); birbirleriyle tanışmalarını sağladığı Hector Álvarez (Gael García Bernal) ile Adrian Lovell'ı (Joseph Fiennes) fotoğrafları üzerinden tanımlayıp, aralarındaki silah alışverişi ilişkisini açıklamasını isteyecekleri (filmin yapımcıları arasında da yer alan Jennifer Lopez'in canlandırdığı) muhbirle görüşmeye devam etmektedirler...

Hatta...

Muhbir, görüşmenin yapıldığı evin güvenli olmadığını söyleyecek olsa da sıra; Álvarez'in Lovell'a sattığı, Sovyet PKM makinalı tüfekleri, LAW roket atarları ve M18 anti personel mayınları tarzındaki mühimmatın muhteviyatına gelir...

***

Ama muhbire göre, Ajan Cruise'n da onayladığı gibi gerçek mesele bu değildir...

Esas olay, bildiklerinden dolayı muhbirin; Álvarez ile Lovell tarafından öldürülmek isteniyor olmasıdır...

O yüzden de...

Bir an önce muhbir, her ne kadar bu tavrı nedeniyle Ajan Ston'u sinirlendirse de; FBI ile kendisi arasında yapılacak anlaşma hakkında konuşmayı arzulamaktadır...

***

Zira muhbir...

Álvarez'in Küba'da, Lovell'ın da hava limanına indiği andan itibaren gözetim altında tutuluyor olmasına rağmen; FBI'ın kendisini koruyamayacağından, son derece emin görünmektedir...

***

Tam...

Muhbir ile Ajan Stone'un arasındaki, konuya ilişkin ağız dalaşı sertleşmeye başlamışken; dışarıdan, eve yönelik bir silahlı saldırı başlar...

İlk hayatını kaybeden de, kafasından vurulan Stone'un bizzat kendisi olur...

***

Zaten...

Ağır yaralanacak Cruise dışındaki, bütün FBI ajanları öldürülerek devre dışı bırakılırken; yerde yatmakta olan Cruise'ın silahını elinden alan muhbir, kendini koruma görevini FBI'dan devralacaktır...

Elbette...

Yaralanan Cruise'a yönelik, ilk sağaltma müdahalesi işlemini de ihmal etmeksizin...

***

Bütün bunlar yaşanırken...

Elindeki silahıyla, "İçeridesin, biliyorum... Benden saklanabileceğini mi sandın? Seni bulacağımı biliyorsundur..." diyerek; Lovell'da evin içine süzülerek girer...

Ve...

Banyoya saklanmış olan, hamile olduğunu ilk kez fark ettiğimiz muhbiri bulduğu an; muhbir Lovell'ı silahı tuttuğu elinden vururken, Lovell'de muhbiri karnından bıçaklar...

Neyse ki...

Muhbirin önceden ayarladığı bomba düzeneği patlar da; Lovell intikam alma işini, daha da ileriye götüremez...

***

Derhal hastaneye kaldırılarak ameliyata alınan muhbirin, gayet sağlıklı bir kızı olurken; ilk ziyaretçisi de, bebeğinin kendisinden alınacağını söyleyecek olan FBI Özel Ajanı Eleanor Williams (Edie Falco) olacaktır...

Çünkü...

Yaşanan çatışmada, yedi FBI ajanı hayatını yitirirken; muhbirin yanarak öldüğünü zannettiği Lovell'ın cesedine ulaşılamamıştır...

***

Yani...

Hector Álvarez ile Adrian Lovell tehlikesi, halen devam etmektedir...

Üstelik de...

Bu kez sadece kendisi için değil...

Şimdi işin içine, doğurduğu kızı da dahil olmuştur...

***

Böyle olunca da...

Irak ve Afganistan'da, "keskin nişancı (sniper)" olarak çatışmalara katılıp, geride teyitli 46 ceset bırakan ve M24 ile 1.300 metreden isabetli atış yapabilen muhbirin kızı; tanık koruma programına alınarak, (anne Sonya - Yvonne Senat Jones, baba - Michael Karl Richards'tan oluşan) bir koruyucu aileye teslim edilecektir...

Bunun için de muhbirin; kızına ilişkin ebeveynlik hakkından feragat ettiğine dair resmi evrakı imzalaması, yeterli gelecek...

Kendisi de, ortalıktan yok olacaktır...

Ki görünürde...

Kendisi ile kızının hayatlarının korunmasının, bir başka yolu da bulunmamaktadır...

***

Kendi hasta yatağından kalkarak, Cruise'un yatağının başına giden muhbir; ondan, üç dilekte bulunur:


"İlki, kızımı iyi insanlara vereceksin... Olabildiğince sıkıcı ve istikrarlı bir hayatı olsun...

İkincisi, güvende olduğunu; her doğum gününde bana bildireceksin...

Üçüncüsü, bir sıkıntı çıkarsa haber vereceksin..."


Cruise'dan, "Sana bunu borçluyum..." sözünü alan ve artık kendisini "Anne (Mother)" olarak adlandıracağımız muhbir; bebek kuvezindeki kızına son bir kez daha bakarak, kendi yoluna koyulur...

***

- Tlingit Körfezi, Alaska -

Yeni bir hayat kuracağı bölgede Anne'yi; kasabada karşılaştıklarında, kendisini tanımamazdan gelmesini isteyeceği, küçük bir dükkan işletmecisi olan Jons (Paul Raci) karşılayarak...

Onun için ayarlamış olduğu, orman içindeki eve götürür...

***

- 12 Yıl Sonra -

Avlanmaktan dönen Anne'yi; cebindeki mektupla, evinin önündeki sırdaşı Jons beklemektedir...

Mektubun içinden, Worldair Cargo Ltd.'ye ait bir kargo belgesi ile #457831 sabah 5'te yazılı bir not çıkar...

***

- Cincinnati, Ohio -

Söz konusu kargo şirketinin bulunduğu havalimanında Anne'yi...

"ATF (Alkol, Tütün, Ateşli Silahlar ve Patlayıcı Maddeler Bürosu / Bureau of Alcohol, Tobacco, Firearms and Explosives - BATFE), Nuevo Laredo'daki bir zula evinde; Hector Álvarez'in adamlarını ele geçirdi... Değişik çap ve miktardaki silahın yanı sıra 'bunu' da buldular..." diyecek olan Cruise beklemektedir...

Cruise'un 'bunu da' dediği de, Anne'nin 12 yaşındaki kızı Zoe'nin (Lucy Paez) fotoğrafıdır ve şimdi Anne'den; Meksika'daki nezarette tutulmakta olan, altı adamı teşhis etmesini istemektedir...

***

Ancak bunun yerine Anne, kızını korumayı tercih edecek ve Cruise'da saygı duyacağı bu tercihe; engel çıkartmayı denemeyecektir bile...

Dakika 19...

Gereksiz yere uzun tutulmuş olduğunu gördüğümüz filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; silahlı çatışma ve birebir kavga sahnelerinden hoşlananları yeterince tatmin edebileceğini umduğumuz, 96 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Keyifli seyirler,

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow