Sen Yaşamaya Bak (2022)

Müslüm, Şampiyon ve Hayatımın Aşkı gibi projeleriyle tanınan yönetmen Hakan “Ketche” Kırvavaç, Netflix’in yeni filmi Sen Yaşamaya Bak ile tekrar izleyici karşısına çıkıyor. Kendisine; Maraşlı, Söz, İlk ve Son benzeri dizilerin senaristliğini üstlenen Hakan Bonomo eşlik ederken oyuncu kadrosunun genç ve dinamik olması da dikkat çeken diğer bir unsur gibi gözüküyor.

Sen Yaşamaya Bak (2022)

Konusu

Müslüm, Şampiyon ve Hayatımın Aşkı gibi projeleriyle tanınan yönetmen Hakan “Ketche” Kırvavaç, Netflix’in yeni filmi Sen Yaşamaya Bak ile tekrar izleyici karşısına çıkıyor. Kendisine; Maraşlı, Söz, İlk ve Son benzeri dizilerin senaristliğini üstlenen Hakan Bonomo eşlik ederken oyuncu kadrosunun genç ve dinamik olması da dikkat çeken diğer bir unsur gibi gözüküyor. 

Netflix filmi şöyle özetliyor… Birkaç ay sonra öleceğini öğrenen bekar bir anne; küçük oğluna hayatının kalan kısmında eşlik edecek bir yetişkin bulmaya çalışırken kendi ruh eşini bulur.

21 Mart Pazartesi itibariyle alıcı karşısına çıkan Sen Yaşamaya Bak, Aslı Enver’in hayat verdiği Melisa karakteri ile başlıyor. Hastane koridorlarında kendi isminin yankılanmasını bekleyen genç kadın, adeta, birkaç dakika sonra duyacak olduğu gelişmelerin farkındaymış gibi, büyük bir huzursuzluk ruh hali benimsiyor. Ki doktorun yanına girdiğinde ve “5 aylık ömrün kaldı” cümlesini duyduğunda, bütün huzursuzluk ve dalgınlık çöküşlerini açıklamış oluyor. Can isimli küçük “canavarını” kendi başına büyütmenin zorluğu bir kenara; şimdi, oğlunu ebediyen yalnız bırakacak olmanın kederine düşüyor. Kafede beraber çalıştığı yakın arkadaşının “ben Can ile ilgilenirim” çağrısına rağmen hem kendisinin kalan ömrü için hem de oğlunun geleceği için çok daha farklı bir hayata atılıyor.

Yorum

“Türkiye’nin en büyük yerli bisiklet firması Fırtına Bisiklet’in genç CEO’su” olan Fırat, bütün iticiliği ve züppeliği ile Melisa’nın hayatına şans eseri dahil olurken ikili arasında gerek duygusal gerek fiziksel etkileşimler sağlanıyor. Melisa yıllardır uzak olduğu aşk dünyası için Fırat’a acaba derken Fırat ise kendi hovarda kimliğinin dışında romantizm ve komedinin içine sürükleniyor. Kaldı ki Fırat ile gelişen ve değişen ihtişama tutulan Melisa; Can için, Fırat’ın ideal bir ebeveyn rolüne sahip olabileceğini düşünmeye başlıyor. Kalan dakikalar, herkesin malumu…

Çeşitli platformlarda da yazılıp çizilen: “Melisa, kalan birkaç aylık ömründe ayaklarını yerden kesecek bir beyefendiyle aşk yaşayıp, Can’ı gönül rahatlığıyla emanet edebileceği kişiyi bulabilecek mi?” sorusunun cevabı işlenmeye koyuluyor. Oldukça basit ve yalın bir konuyu bünyesinde barındırmasına karşılık anlatılan hikâyenin dram ve aileden ziyade romantik-komediye göre işlenmesi can sıkıcı gözüküyor. Çünkü hikâyenin başlangıcı yapan “birkaç aylık ömrü kalan anne” ifadesinin genel konsept olarak işlenmesi gerekirken; aşk ve romantizm ana hedef noktası olması ile akışın yönü değişiyor. Ki bu durumda Sen Yaşamaya Bak’ı farklı kılan en ufak bir nokta kalmıyor.

5 aylık ömrü kalan bir annenin çok daha sarsıcı ve yıkıcı bir ruh haline bürünmesi muhtemelken oldukça pozitif oluşu (ki daha iyi olabilir) bizleri dramatik bunalıma itmediği gibi çevresindeki kişilerin de oldukça iyimser olduğu görülüyor. Bu başlı başına bir fiyasko olsa da Fırat karakterinin eklenmesi; hiç yoktan yorumunu yapmamıza yardımcı oluyor. Aylar içinde sık sık gördüğümüz “flörtleşme” numaraları, kişilik testleri, kariyer planları (AMA ANNE ÖLÜYOR) ve ardından da drama itmeye çalışılan zorlama final dokunuşları…

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow