Fi

ilk bölümünü izlememle birlikte, bünyemdeki beklentiyi değiştirmeyi başarmış, doğuş holding öncülüğünde, vodafone sponsorluğunda çekilmiş ve online yayınlanmış dizi. kaliteli çekim, tv dizilerindende pek kullanılmayan müzik tercihleri ve iyi görüntü yönetmenliği standart bir türk dizisinin üzerine çıkarmayı başarıyor. ozan güven’ in ise hakkını verelim. iyi oyunculuk gösteriyor.`: (kendisine karşı sempatim vardı ama fakat youtube da küfürler savurarak 19 – 20 yaşlardaki ekmek parasına geçinen muhabire sinkaflı küfürleri sorasında düşüncem bir nebze değişti. linki özellikle koymuyorum. isteyen açar bakar. natgeo için oğlu ile çektiği belgesel de ise dünya iyisiydi halbuki. ünlü olmanın bedeli tam olarak nedir bilmiyorum ama yine de sana yakışmamış ezebildiğini ezmek. )`

Fi

Fi İnceleme (Sezon 1)

ilk bölümünü izlememle birlikte, bünyemdeki beklentiyi değiştirmeyi başarmış, doğuş holding öncülüğünde, vodafone sponsorluğunda çekilmiş ve online yayınlanmış dizi. kaliteli çekim, tv dizilerindende pek kullanılmayan müzik tercihleri ve iyi görüntü yönetmenliği standart bir türk dizisinin üzerine çıkarmayı başarıyor. ozan güven’ in ise hakkını verelim. iyi oyunculuk gösteriyor.`: (kendisine karşı sempatim vardı ama fakat youtube da küfürler savurarak 19 – 20 yaşlardaki ekmek parasına geçinen muhabire sinkaflı küfürleri sorasında düşüncem bir nebze değişti. linki özellikle koymuyorum. isteyen açar bakar. natgeo için oğlu ile çektiği belgesel de ise dünya iyisiydi halbuki. ünlü olmanın bedeli tam olarak nedir bilmiyorum ama yine de sana yakışmamış ezebildiğini ezmek. )`

ana karekter ” can ” hemen hemen bütün kadın yazarların hayallerindeki gibi bir erkektir. buradaki temel kaygı kadın okuyucuları/izleyicileri ekran başına toplamak gibi geliyor bana. nip/tuck’ taki troydan, bol sevişmeli grinin 50 tonuna, ıssız adama bir düşünün. ara durumlarda farklılık gösterseler de zengin, yakışılıklı, iyi sex yapan, bazı durumlarda düşünceli ama temelde sorunludur bu karekterler. sözlük camiamızda yoğunlukla sol framede pörtleyen ” kadınların piç erkek tercihi ” adlı tartışmaları hatırlatıyor bana. yazar ın varmak istediği yer ise ” fi ” nin yazarına kallavi ” klişe ” eleştirisidir. sanki ” can ” karekteri ıssız adamın da katılımıyla, yukarda saydığımız karekterlerin ortaya karışık halidir. aslında tüm 90 – 60 – 90 ları elde eder. parası ve zekası onu sıkıntılı durumlara sokmaz. ama o bu standartın üzerini istemektedir. imkansızı ister, istemesinin altında ise çoook derin bir felsefe yatar. aslen ” deli ” dir. burandan da yazar dahi mi deli mi arasında kalan bu adam üzerinden bir psikolojik felsefe arar. yani ben artık türklerden asmalı konak ve ya ıssız adam dışına çıkmaları ve daha farklı türlere el atmalarını rica ediyorum. elif şafak’ ın pinhanı dizi olacağına ticari kaygılar bu klişenin allahı ıssız adamı bizim gözümüze sokuyor. biraz kaliteli çekilince abdurrahman çelebi gibi geliyor sanki bize…. ama,,,,,

bu yorumlar kitabı okumamış ve dizinin ilk bölümünü izlemiş biri olarak yapılmıştır. yorum zeytinin erken hasatı gibidir. ilerki bölümler ve ya devam kitapları beni şaşırtabilir. bu nedenle yukardaki bilgiler eksik de olabilir. ama bu şekilde devam ederse yukardaki yorumlarımın tam olarak arkasında duracağım. zira an itibariyle ıssız adamdan farksız ilerliyor. bir saatte kitabın felsefesi adına 2 – 3 cümleden öteye geçemedi. onun yerine ” can ” karekterinin kadın ruhundan nasıl da iyi anladığını buna karşın deniz karekterinin ” sanat yönetmeni ” de olsa düzeni sağlamak için kadın ruhunu nasıl sikip attığını anlattı bize. ( sanırım yazar biraz da black swan etkisinde ) piçlerin nasıl da tatlı ve çekici geldiğini gördük düzeni savunan bir çok insan ise kırmızı tüy ü haklı buldu kendileri ile çelişerek.

Pi İnceleme (Sezon 2)

Kitabın adı duru’nun dramı olmalıymış. kızın babası ölmüş, anası sahip çıkmamış. keş sevgilisi evini kullanıp, parasal olarak sömürüp kızın kendini göstermesine de engel olmaya çalışıyor. şimdi bu kız dansçı ve kendini göstermek istemesi kadar doğal bir şey yok. ya çok ünlü bir dansçı olacak ya da dizideki gibi saçma sapan şarkıcıların klibinde oynayarak üç kuruş kazanmaya çalışacak. neden bilmiyorum kız bu kadar haklıyken bile yazar duru’ya taraf almış gibi geliyor. geçenlerde açıklamış mesela duru histrionik kişilik bozukluğuna sahipmiş. ben şahsen yazarın hastalığı fazla küçümsediğini düşünüyorum. her ilgi çekmek isteyen histrionikse fazla hayal kuran herkes de şizofrendir diyelim. dram filmi izlerken ağlamayan herkes de psikopattır falan. neyse denize dönelim. şimdi bu deniz güya mozart, beethoven falan gibi müthiş eserler veren bir dahi ama değerli eserlerini yayınlamamak için götünü yırtıyor. bahanesi neydi hatırlamıyorum. esrar çekip çekip tuğla uzunluğunda salak nutuklar atıyor. can manay bile bu deniz çok zeki adam ya fln diyor. yazarın bu deniz üzerinden dillendirdiği özenti saçmalıkların kendi düşünceleri olduğuna inanıyorum. can manay ise dizide midemi bulandırdığından daha çok bulandırdı kitapta. dizide sanırım biraz daha masum gözüküyordu. kitap boyunca kızı taciz ediyor. deniz güya hiçbir şey fark etmiyor. of o kadar inandırıcılıktan uzak bir kitap ki. adam kitabın sonlarında duru’ya tecavüz etti resmen. ama yazar nedense bunu tecavüz olarak görmüyor. bu iğrenç olaydan sonra bir de diğer kitapta beraber olacaklar. ayrıca duru’yu tek taciz eden can değil, göksel de sahnede herkesin ortasında taciz ediyor duruyu. deniz görünce umursamıyor bile. duru artık hesap sorar herhalde diye düşünürken denizle gökseli sarılırken görünce ipler kopuyor zaten. kitapta bütün erkekler duru’yu bir obje gibi görüp hastalıklı bir şekilde ona sahip olmak isterken, kadınlar da dış görünüşü yüzünden ondan nefret ediyor. fakat bu kaliteli bir feminist eleştiri değil. inandırıcı da değil. zaten kadın herkesi tek tip yapmış. diziyi izlerken tahmin ettiğimiz gibi karakterleri bir burç üzerinden yarattığını kendisi instagramda açıklamış. hiçbir karakter inandırıcı değil ve bir de üstüne karakterleri yerelleştirememiş. mesela göksel duru’ya senle kuracağım tek ilişki erkekliğimin üstüne oturman olur gibi bir cümle kuruyor. hjdsjfhdsdfdvdcf. lanet olsun sana göksel çünkü senin anana da lanet olmuştu.

Özge ise ayrı bir paragrafı hak ediyor. dizidekinden daha itici olabilmesi bir başarı bence. cinsellik sanki bir tercihmiş gibi erkeklerin sevişmesini beğenmeyip kadınlara yönelmesi ama bir yandan da doğru erkeği bekliyor mesajı vererek açık kapı bırakılması… kendisi kadınlarla ilişki yaşarken bir erkek için “ibne bile değil, daha da kötüsü kadınları çekici bulan feminen bir adam” demesi… eskinin ünlü oyuncu, şarkıcı kadınlarını cinsiyetçi bir şekilde yargılaması- ki bunlar bildiğin seda sayan, gamze özçelik falan gibi açıkça ismi verilmeyen ama tahmin edeceğiniz insanlar. bu kitap bir erkeğin adıyla basılsa hiç şaşırmazdım çünkü yazar aynı bir erkek zihniyetinde. okuduğum spoilerlara göre üçüncü kitabın sonunda can duru’nun ayağını kırdığı için dans edemiyormuş. dizide can’ın duru’nun ayağını alçılattığı, durununsa bu alçıyı kırıp yürüyebildiğini fark etmesi sembolik olarak çok güzel bir sahneydi bence. dizinin sonunda da yürüyebiliyordu galiba. başarısız bulsam da diziye kadın dayanışması eklemeye çalışmalarını da takdir ediyorum. yazar beğenmemiş ama dizisi kitabından daha kaliteli olan nadir eserlerden biri fi.

Hayatımda ilk defa bir kitabı okurken ben niye yazmayayım ki diye düşünüp kendime haksızlık ettiğimi fark ettim. wattpadten çıkan ergenler bile bu kitaptan daha ilgi çekici konulu ve gerçekçi karakterli kitaplar yazıyor. içine seks katınca ciddiye alınabilen bir kitap oluyor demek. diziye uyarlanabilecek milyonlarca kitap varken bunu seçen puhu tv’yi tebrik ederim. furkan gibi bu ruh hastası dolu dizide normal bir insan olan, sevimli bir karakteri birinci sezon sonunda öldürerek vizyonsuzluğunuzu ortaya koymuştunuz zaten.

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow