Erşan Kuneri

Erotik sinemanın ünlü yapımcısı Erşan Kuneri 80’lerin başında hapishaneden çıktıktan sonra farklı türlerde filmler çekmeye karar verir. Sektörden arkadaşları Alev, Altın Oran, Mami, Seyyal, Tumtum, Feride ve Payro Kemal’i bir araya getirerek radikal bir film maratonuna koşmaya başlarlar. İki yılda birbirinden farklı yedi film üreten Kuneri Film’de sinema aşığı Erşan ve arkadaşları İran sinemasından, korku filmlerine, toprak kokan Anadolu hikayelerinden, sosyal mesajlı dramalara, Ortaçağ aksiyon filmlerinden süper kahramana birbirinden farklı karakterlerle izleyiciyle buluşur.

Erşan Kuneri

Konusu

Erotik sinemanın ünlü yapımcısı Erşan Kuneri 80’lerin başında hapishaneden çıktıktan sonra farklı türlerde filmler çekmeye karar verir. Sektörden arkadaşları Alev, Altın Oran, Mami, Seyyal, Tumtum, Feride ve Payro Kemal’i bir araya getirerek radikal bir film maratonuna koşmaya başlarlar. İki yılda birbirinden farklı yedi film üreten Kuneri Film’de sinema aşığı Erşan ve arkadaşları İran sinemasından, korku filmlerine, toprak kokan Anadolu hikayelerinden, sosyal mesajlı dramalara, Ortaçağ aksiyon filmlerinden süper kahramana birbirinden farklı karakterlerle izleyiciyle buluşur.

Yorum

Senaryosunu yazmanın yanı sıra yapımcılığını ve başrol oyunculuğunu da üstlenen Cem Yılmaz'ın yönetmen koltuğunda oturduğu "Erşan Kuneri"; özellikle de başta (Cüneyt Arkın, Kadir İnanır, Ediz Hun, Tarık Akan, Yılmaz Güney, Kartal Tibet, Eşref Kolçak ve Fikret Hakan gibi dönemin ünlü yıldızlarına sesi ile hayat veren) Toron Karacaoğlu'nu akıllara düşüren seslendirme tarzı ile 70 ve 80'li yılların "Yeşilçam" sinemasının klasiklerini anımsatan bir komedi dizisi olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz; görsel efekt ve yeşil perde teknolojilerinin de yeterince etkin kullanıldığı, bir "CMYLMZ Fikir Sanat" yapımı olarak 13 Mayıs 2022 tarihinde Netflix platformunda yayın akışına dahil edilerek sinemaseverler ile buluşturulan sekiz bölümlük bu "sımsıcak" diziye biraz daha yakından bakalım...

***

1. BÖLÜM - "Kuru Murad":

1981

Hapishaneden tahliye edilen Kuneri Film'in patronu Erşan Kuneri'yi (Cem Yılmaz), Muammer "Mami" Rado (Zafer Algöz) ve Eryetiş (Can Yılmaz) karşılarlar...

***

Yarım kalan çalışmalara devam etmek amacıyla yeniden yazıhaneye dönüldüğünde; piyasada "porno filmlerin yapımcı ve yönetmeni" olarak tanınan ve "küfürsüz konuşmayı da bir türlü beceremeyen" bir şahsiyet olan Erşan, elindeki "Ver Ağzına Mermiyi" gibi aksiyon dozu yüksek ajan filmi projesinden söz eder Muammer ile yapımcılar Neco (Erdal Cindoruk) ve Muzo'ya (Necat Bayar)...

Ama herkesten önce kendisi vaz geçer dönemin süper starı Cüneyt Arkın'a öykünerek programına aldığı bu filmden...

Zira senaryosu da hazır olan "Kuru Murad"ı çekmeyi düşünmektedir Erşan...

***

Derken...

Afiyetle yemekte olduğu lahmacunu sipariş ederek odayı büsbütün kokutmuş olan Alev Alev (Ezgi Mola) ile Muammer'in kendisinden yanak aldığı yeni sekreterleri Tülay da (Hande Yılmaz) dahil olurlar mevzuya...

Ve...

Bu elemanların tamamı, bizzat Erşan'ın ağzından; içinde macera, aşk ve romantizm olan tarihi bir film yapmak istediği haberini duyarlar...

Ki bu, "Kuru Murad" filminin ta kendisidir de aslında...

Erşan, Alev ve Muammer tam bu konu üzerinde tartışırlarken; içinde üretim ve pazarlamasını yaparak özellikle de, "abaza" genç erkeklerin yığıldığı askeri birlik ve erkek öğrencilerin okumakta olduğu yatılı okullara sevk edecekleri, ortası delik "Canyoldaş" marka sabunların numune ve reklam malzemelerinin bulunduğu bir bond çanta ile Eryetiş çıkarak gelir...

***

Ekip akşama, içki servilerini barmen İsa'nın (İsa Telci) yaptığı bardadır...


Ana karakterlerden Altın Oran (Çağlar Çorumlu), Muammer'e Seyyal Par'ı (Nilperi Şahinkaya) tanıştırır...

Erşan ise; filminin oyuncularından Feride Orhun'u (Merve Dizdar), genç tiyatrocu arkadaşlarının yanından alıp öyle akacaktır aynı geceye...

***

Çok geçmez...

İbrahim Tumtum (Uraz Kaygılaroğlu) ile Yeşilçam sinemasının "Kralı" Ayhan Işık'ın dublörü Ayhun Uşuk da (Bülent Şakrak) yerlerini alırlar kadroda...

***

Uzatmayalım...

"Kuru Murad" başlar...


2. BÖLÜM - "Ebenin Avı":

Bir yanda Erşan ile Seyyal'in diğer yanda da İbrahim ile Feride'nin oluşturduğu çiftler; üzerinde, Şimdiki Programın da Sean S. Cunningham'ın "Friday the 13th / 13. Gün"ü (1980) ile Orhan Aksoy'un "Tanrıya Feryat"ı (1980) ve Ertem Eğilmez'in "Hababam Sınıfı Güle Güle" den (1981) oluşan Gelecek Program yazılı film afişlerinin bulunduğu sinemadadırlar...

***

Dizi boyunca takılılan barın, içkilere su katarak seyreltmesi sebebiyle işletmecisi olduğunu anladığınız Muammer ile "Kuru Murad" filmindeki ücretlerini tahsil edip edemeyeceklerini merak eden Ayhun ve Altın Oran, kendi aralarında sohbet ederlerken; Alev'de şöyle bir uğrayarak, bar tezgahının altına bir kavanoz karışık turşu bırakır...

Seyyal'e göre bu turşu kavanozu aracılığı ile "bağlama" ve "nefret" büyüleri yapılmış olup erkekler; cinsel organlarının boyutlarına vurgu yapılan, farklı büyüklüklerdeki hıyarlar ile temsil edilmişlerdir...

Elbette işin uzmanı Seyyal, büyüleri bozmak suretiyle herkesi rahatlatır...

***

Ertesi akşam, bu gizli girişimin rövanşı için Erşan'ın evinde toplanılacaktır...

İlk gelen, yapılan organizasyondan bihaber olan Alev'dir...

Ardından da Seyyal, İbrahim ve elindeki ruh çağırma seanslarına kullanılan bir "OUIJA" tahtası ile Feride; çat kapı, damlayıverirler...

Zaten Ayhun ile Altın Oran çok daha önceden giriş yapmışlardır...

Son misafir Muammer olur...

Yani kadro tamamlanır ve ruh çağırma faslına da geçilir...

***

Ruhlar aleminden çağrılacak kişi, İbrahim Tumtum'dur...

"Ebenin Avı" isimli bir korku filmi ile devam edecek olan bu bölümün anlatımını da burada kesiyoruz, aynen yukarıda "Kuru Murad" filmine geçildiğinde yaptığımız şekilde...

İlave edebileceğimiz tek husus ise, yapılan "Orak - Çekiç" esprisidir...


3. BÖLÜM - "Kooperatif Kemal":

Erşan, dans içerikli bir filmi sıraya koymuşken; ekipten ayrılmak isteyen İbrahim ile Altın Oran, Öğretmen Fahri'nin hikayesinin anlatıldığı sosyal içerikli bir film çekmek istemektedirler...

Alev ile Seyyal'de İbrahim ile Altın Oran'nın projesine katılırlar...

Kendisine atılan bu kazığa fena halde bozulan Erşan, ani bir manevra ile her yanından Anadolu ve toplumsallık fışkıran; köy öğretmeni Kemal'in öyküsünün anlatıldığı "Kooperatif Kemal" filmini gündemine alır...

Doğrusunu isterseniz, İbrahim ile Altın Oran'ın filminde set karışmış ve çekimler de durmuştur...

O nedenle de, tüm oyuncular yeniden Erşan'ın kadrosundadırlar...

"Spoiler" oluşturmamak gayesiyle yorumumuzu burada noktalıyoruz...

***

Geride sizleri, "Gizli Polis" aracı Beyaz bir Renault Toros'un damgasını vuracağı "Kötü Mal" ile "Faqbadi", "ErMan" ve acılı arabesk "damardan" verilirken şahane bir sosyolojik analizin de yapıldığı "Doyamadım" isimli dört bölümün daha yer aldığı; tüm özgün müziklerini, kendisine küçük bir rol de verilmiş olan Sertaç Özgümüş'ün yaptığı şahane bir dizi bekliyor olacak...

Bitirmeden, entelektüel kapasitesi açısından Türk sinemasının, yerel motifleri itinayla içselleştirmiş Mel Brooks'u ve / veya Woody Allen'ı olarak gördüğümüz Cem Yılmaz'ın bu dizisini; Türkçenin, lastik gibi her anlama çekilebilen inceliklerini kavrayabilen ve insan doğasının, yiyip içmek kadar kaçınılmazlarından biri olan cinsellikten de ürkmeyen gerçek sinemasever dostlara hararetle öneriyoruz...

Hangi saikle mi?

Tabii ki, bizzat Cem Yılmaz'ın kendisinin de değişik mecralarda ifade ettiği biçimde biz de yukarıda; Erşan Kuneri'nin, piyasada "porno filmlerin yapımcısı" olarak tanınan ve "küfürsüz konuşmayı da bir türlü beceremeyen" bir tipleme olduğunu vurgulamıştır...

İşte o yüzden de; dizinin hikayesinin arka planından bihaber olan zatların, bunları bahane ederek düşük puanlar verip olumsuz yorumlar yazarak insanları alenen yanıltmalarına, gönül rahatlığı ile "aldırmayın" ve hatta "izin de vermeyin" diyebiliyoruz...

Nihayetinde insanlığın, basit bir atlama taşı olarak kullanarak; sonsuza kadar hayatta kalmak ereği ile uzaya yayılacağı bu gezegende kimsenin:

Gerçekliğinin, bilimsel olarak kanıtlanması asla mümkün olmayan; orta çağdan kalma metafizik efsaneler ile oluşturulmuş çöl ve kır orijinli, kendi dar kültürel formasyonlarına sıkışıp kalmış olan "ahlak zabıtalarının" tavsiyelerine ihtiyacı bulunmamaktadır...

Evet...

Gerçekten de sıkıldı insanlık, kendisine ayar vermeye çalışan o tiplerden...

Keyifli seyirler,

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow