Suburbicon (2017)

Lodge ailesi, sakin ve sıradan insanların yaşadığı, huzurlu bir banliyö mahallesi olan Suburbicon’da yaşamaktadır. Bölge aile kurmak için uygun bir yer gibi görünür. Fakat bu muhteşem görüntünün ardında rahatsızlık verici gerçekler vardır. İyi bir eş ve baba olan Gardner Lodge, mahallenin ihanet, aldatma ve şiddet dolu gizemli bölgelerini keşfe çıkar ve karanlık sokaklarda tehlikeli bir maceraya atılır. George Clooney'in yönetmenliğini yaptığı filmin senaristleri Ethan Coen ve Joel Coen kardeşler. Filmin başrollerinde ise Julianne Moore, Matt Damon, Josh Brolin yer alıyor.

Suburbicon (2017)

Konusu

Lodge ailesi, sakin ve sıradan insanların yaşadığı, huzurlu bir banliyö mahallesi olan Suburbicon’da yaşamaktadır. Bölge aile kurmak için uygun bir yer gibi görünür. Fakat bu muhteşem görüntünün ardında rahatsızlık verici gerçekler vardır. İyi bir eş ve baba olan Gardner Lodge, mahallenin ihanet, aldatma ve şiddet dolu gizemli bölgelerini keşfe çıkar ve karanlık sokaklarda tehlikeli bir maceraya atılır. George Clooney'in yönetmenliğini yaptığı filmin senaristleri Ethan Coen ve Joel Coen kardeşler. Filmin başrollerinde ise Julianne Moore, Matt Damon, Josh Brolin yer alıyor.
Yorum
“Suburbicon”, senaryosunu da Grant Heslov ve Coen biraderler ile birlikte yazan George Clooney’nin yönetmen koltuğunda oturduğu sağlam bir “dark comedy / kara mizah” … Filmde: • Biri 1957 yılında Levittown, Pennsylvania’da, tamamı beyazlardan oluşan bir mahalleye ilk kez Afro – Amerikan kökenli bir ailenin taşınması ile başlayan ırkçı saldırılardan alıntılanarak yeniden yorumlanan, • Diğeri de Matt Damon (Gardner Lodge), Julianne Moore (Rose ve Margaret) ve Noah Jupe’dan (Nicky Lodge) oluşan üçlünün başı çektikleri olayların anlatıldığı, İç içe geçmiş “ikili” bir hikâye anlatılıyor… Öyle ki, Lodge ailesinin evlerinin içi “cadı kazanı” gibiyken, dışarısı da tam anlamıyla bir “Mississippi Burning” (1988) … Yani ortadaki, öyle pek de hafife alınabilecek bir mevzu değil… Dakikalar ilerledikçe, Coen biraderlerin senaryodaki “hınzırca” dokunuşlarını da hemen hissediyorsunuz zaten… Lodge’ların evinin tam karşısına, anne (Karimah Westbrook), baba (Leith Burke) ve küçük oğulları Andy’den (Tony Espinosa) oluşan Mayers ailesi taşınır taşınmaz, orta sınıf beyazların yaşadığı Suburbicon kasabasında ciddi bir hareketlilik başlar… Ve Mayers’ların yeni taşındıkları bu ev, mahalledeki ırkçılarca neredeyse abluka altına alınarak kuşatılır… Artık bu aile için huzur bitmiştir… Vardiyalı olarak, çit çekilen evlerinin önünde 7/24 gürültü yapılmakta ve bu anlamsız rezalet de TV’lerde canlı olarak yayınlanmaktadır… Hele anne Mayers’ın kasada refüze edildiği bir market alışverişi sahnesi var ki, anlatılmaz yalnızca “üzüntü” ve “utanç” içinde izlenilir… İşte tam da bu hengâmede, Lodge’ların evi, Sloan (Glenn Fleshler) ve Louis (Alex Hassell) isimli iki soyguncu tarafından, anlaşılmaz bir biçimde basılır… Bu soygunda, daha önce kendisine yüklü miktarda bir “hayat sigortası” yapılmış olan evin annesi Rose, hayatını kaybeder… İşte o andan itibaren de ilginç olaylar dizisi birbirini izlemeye başlayacaktır filmde… Fakat elbette biz, “Fargo” dan (1996) esaslı esintiler de taşıyan filmin bu kısmının hikâyesini öğrenme işini yine bizzat sizlere bırakacağız… Bitirmeden, yukarıda saydıklarımızın dışında filmde, Nicky’e harçlık olarak verdiği bozuklukları geri alabilmek adına onu ters çevirerek silkeleyen dayı Mitch (Gary Basaraba) ve Margaret ile Gardner’ın ziyaretlerine gelen sigorta tazminat araştırmacısı Bud Cooper’ın da (Oscar Isaac) önemli karakterler olarak öne çıktıklarını belirtmiş olalım… Keyifli seyirler,

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow