Will Sawyer, eski bir FBI Rehine Kurtarma Ekibi lideridir. Fakat artık gökdelenlerin güvenliğini değerlendirmektedir. Çin’deki görevi sırasında dünyanın en uzun ve en güvenli binası ateşler içinde kalınca tüm suç onun üzerine atılır. Bu olay üzerine artık aranan bir adam olan Will, yangının sorumlularını bularak adını temizlemeli ve binanın içinde sıkışıp kalmış olan ailesini ateş hattından kurtarmalıdır. Yönetmen ve senarist koltuğunda “Yakar Top”, “Bu Nasıl Aile?” ve “Merkezi İstihbarat” filmleriyle tanınan Rawson Marshall Thurber’ın oturduğu filmde Will Sawyer karakterini Jumanji: Vahşi Orman, Hızlı ve Öfkeli, San Andreas Fayı ile tanınan Dwayne Johnson yer alıyor. Filmin oyuncu kadrosunda ayrıca “Orange is the New Black”in yıldızı Pablo Schreiber, “Land of Mine” filminden tanıdığımız Roland Møller, “Preacher” dizisinden Noah Taylor, Kevin Rankin, Neve Campbell, Byron Mann, Chin Han, Paul McGillion, Byron Lawson, Hannah Quinlivan ve Adrian Holmes gibi isimlerin de yer alıyor. Görüntü yönetmenliğini Robert Elswit’in üstlendiği filmin müzikleri Steve Jablonsky’e ait.

Yorum

Skyscraper,Son dönem aksiyon sinemasının en bilindik isimlerinden Dwayne Johnson Skyscraper filmiyle bu sefer yüksekliğe ve fizik kurallarına karşı koyuyor.Will Sawyer (Dwayne Johnson) FBI Rehine Kurtarma Birimi Lideridir bir görev sırasında yaşanan patlama dolayısıyla bacağını kaybeden Will Sawyer ,Hong Kongta dünyanın en büyük binası olarak tasarlanan Pearl adlı binanın güvenliğini denetlenmek için işe alınır. Fakat Pearl,bir grup kötü adam tarafından ele geçirilir ve binanın içinde Will Sawyerın ailesi de vardır. Belki de unutulmaz aksiyon filmlerinden biri olan Die Hard filminden yaptığı esintiler göze kaçmıyor özellikle konu olarak ona çok benziyor Skyscraper.Die Harddan ayrıldığı noktalar ise Dwayne Johnsonun artık klişe haline gelmiş kurşun geçirmez ve yara almaz bir bedene sahip olması.Bunun dışında senaryosunun sadece arka arkaya birleştirilen bir aksiyon silsilesinden öteye geçmeyip herhangi bir şaka ve senaryonun motivasyonunu etkileyecek yan karakterler bulundurmaması. Özellikle Die Hard filmindeki Alan Rickman filme çok iyi bir motivasyon katarken buradaki kötü adam grubu gayet sıradan ve unutulabilir bir motivasyona sahip. Film başından itibaren bir aksiyon silsilesi ve bu aksiyon silsilesini yaşatırken yükseklik gerilimi,müzikler gibi handikaplarını ortaya serip en azından katlanılabilir bir alan sunuyor. Senaryoda yapmaya çalıştığı ters köşeler veya merak ettirmeye çalıştığı karakterler ne yazık ki işlevini göremiyorlar. Senaryo kendini o kadar zayıf bir konuma getiriyor ki filmin içinde sadece espri olsun diye koyulduğu sanılan bir şey düzelmiyorsa onu yeniden başlatmalısın, bir işi çözemediysen yeterince koli bandın yoktur gibi mottolar cidden senaryoyu daha da basitleştiriyor. Görsellik ve sinematografi anlamında cidden bir şölen yaratıyor film özellikle binanın tepesindeki kürenin içinde geçen aksiyon sahnesi ve Willin karısını ve çocuğunu kurtarmaya çalıştığı sahneler aksiyon bazından hem görsel olarak hem gerilim olarak iyi iş görüyorlar. Yükseklik gerilimi seyirciye iyi bir biçim de yansıtılıyor tabiki bunda müziklerin de etkisi öngörülemez. Kısacası Skyscraper, basit ve motivasyonu çok düşük bir senaryoya sahip olmasına karşın görsellik,müzik gibi kısımlara kendini vererek yükseklik gerilimi yaşatan ,izle-geç kategorisindeki yapımlardan biri oluyor.