Gemide (1999)

Serdar Akar'ın Yeni Sinemacılar ekolünü patlattığı, Türk sinemasında gerçek anlamda alternatif filmler kuşağının miladı sayılabilecek bu yapımda, dört delişmen kafadar mürettebatın macerasını izliyoruz. Laleli'de parasını çaldıran boksörün gemi kaptanına durumu anlatması ile parayı istemeye giden kaptanın başından geçenlerin konu edildiği filmde, olaylar iyice karmaşık bir hal alır ve bir kız ile kafası betona çarpılarak öldürülmüş bir adam kalır ellerinde.

Gemide (1999)

Konusu

Serdar Akar'ın Yeni Sinemacılar ekolünü patlattığı, Türk sinemasında gerçek anlamda alternatif filmler kuşağının miladı sayılabilecek bu yapımda, dört delişmen kafadar mürettebatın macerasını izliyoruz. Laleli'de parasını çaldıran boksörün gemi kaptanına durumu anlatması ile parayı istemeye giden kaptanın başından geçenlerin konu edildiği filmde, olaylar iyice karmaşık bir hal alır ve bir kız ile kafası betona çarpılarak öldürülmüş bir adam kalır ellerinde. Gemiden gitmesi gereken kızın boksör tarafından saklanması ile daha da karışan olaylar sonucu kafası dumanlı olan esrarkeş kaptan ayılmaya başladıkça her şeyi yavaş yavaş hatırlamaya başlar. Film, çekildiği dönemde yoğun argo kullanımı sebebiyle muhafazakar çevrelerden yoğun eleştiriler almıştı. Buna rağmen Gemide son dönemde Türk sinemasında kült statüsündeki filmler kategorisinde değerlendiriliyor. Erkan Can'ın performansı için ise filmin başarısındaki en önemli etken denilebilir.

Yorum

Çok övülen bu filmi yeni izleme şansı buldum. Beklentilerimin yüksek oluşundan belki de filmi çok başarılı bulamadım. Yönetmenin ilk filmi olduğu için film sınıfı geçiyor ama abartıldığı kadar iyi bir film mi orası tartışılır işte. Bizim ülkemizde -sadece bu film değil- bütün filmlerin genel sorunu galiba sinematografi. Hollywood'da bu işin o kadar başarılı altından kalkılıyor ki. Mesela orada Tarantino ilk filmini çekiyor (Rezervuar Köpekleri - 1992) kimse de yönetmenin ilk filmi olduğunun farkına bile varmıyor. Adamlar ses, kurgu, montaj, tempo, ışık hemen hemen hiçbir konuda sorun yaşamıyorlar ilk filmlerinde. Bizim filmlerimizin ise hemen hemen hepsinde mevcut bu sorunlar. Sadece ilk filmlerde bile değil yani. Bu filmde bunlardan muzdarip işte. Senaryo konusunda çok büyük zaafları olmasa da sinemanın sadece sanat değil zanaat kısmınında özenli olması gerekmekte. Ben kendime adıma ses, ışık gibi teknik konularda oldukça sorunlu buldum filmi. Bazen bir öğrencinin çektiği kısa filmlerde görülebilecek basit hatalar. Bunları rağmen filmin sürükleyiciliği ve Erkan Can'ın başarılı oyunculuğu nedeniyle film sınıfı geçmeyi başardı gözümde. Belki yönetmenin 4. veya 5. filmi falan olsaydı daha kaliteli bir film izlemiş olacaktık. Bu defolara rağmen film samimiyeti sebebiyle izlenilmeyi hak ediyor. Erkan Can ise filme sınıf atlatıyor adeta.

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow