Bad Trip (2021)

Bad Trip, Andre ve Howery'nin arkadaşlık hikayesini anlatıyor. Howery'nin kız kardeşinden ödünç aldıkları araba ile yolculuğa çıkan ikili, arabasının çalındığını duyan ve hapiste bulunan genç kadının kaçarak peşlerine düşmesiyle karşı karşıya kalacaklardır. Jackass'e benzer bir hikaye döngüsüne sahip olduğu görülen Bad Trip, olanlardan habersizlerin tepkisini ölçen olaylara yer veriyormuş gibi görünüyor. 

Bad Trip (2021)

Konusu

Bad Trip, Andre ve Howery'nin arkadaşlık hikayesini anlatıyor. Howery'nin kız kardeşinden ödünç aldıkları araba ile yolculuğa çıkan ikili, arabasının çalındığını duyan ve hapiste bulunan genç kadının kaçarak peşlerine düşmesiyle karşı karşıya kalacaklardır. Jackass'e benzer bir hikaye döngüsüne sahip olduğu görülen Bad Trip, olanlardan habersizlerin tepkisini ölçen olaylara yer veriyormuş gibi görünüyor. 

Yorum

“Bad Trip”, senaryosunu da, Dan Curry ve başrol oyuncularından Eric André ile birlikte yazan Kitao Sakurai’nin yönetmen koltuğunda oturduğu, kesin “gülme garantili”, kesmece karpuz gibi bir komedi filmi…

Anlatılan hikâyenin pek çok sahnesinde, “eşek şakasıymış” gibi görünen sıra dışı esprileri nedeniyle, IMDB ahalisinin beğenisini kazanamayan bu film, muhtemelen “kültürel deformasyon” dan beslenen Recep İvedik ve Yılmaz Erdoğan filmlerinin irili ufaklı fanlarına da:

“Kafeste doğan kuşlar, uçmayı hastalık sanırlar” diyen Alejandro Jodorowsky'inin betimlemesinde, çok net bir biçimde ifade ettiği gibi kesinlikle hitap etmeyecektir de…

Ki, zaten bu filmden hoşlanabilmek için kimi zaman abartıya da kaçılan Amerikan vari şakalara aşina olmak da gerekiyor…

Dikkat ederseniz, yurtdışında da profesyonel bir yorumuna rastlayamadığımız filme dair, şu ana kadar “sululuk” lafını hiç kullanmadık…

Zira filmin yazılarının aktığı final bölümündeki kamera arkası görüntülerde, kendisini de gördüğümüz Sakurai, kesinlikle bu yöntemi tercih etmemiş filmde…

Bud (Lil Rel Howery) ve Chris (Eric André) isimli iki kafadarın, küçük bir Florida kasabasından New York’a doğru Chris’in liseden sınıf arkadaşı olan Maria’yı (Michaela Conlin) görmesi için Bud’ın hapisteki kız kardeşi Trina’nın (Tiffany Haddish) aracını ondan izinsiz olarak alıp yola düşmelerinin ve hapisten kaçan Trina’nın da onların peşlerine takıldığı bir yol macerasının mizahi bir dille anlatıldığı bu filmde, adlarını saydığımız “harika performans sergileyen” bu dört oyuncusunun dışında gerçek birkaç sinema oyuncusu daha var, hepsi o kadar…

Onların dışındakilerin tamamı, yapılan gizli kamera şakalarına maruz kalan, sokaktaki sıradan ABD vatandaşları…

Tabii bu gizlilik durumu, ilgili sahnenin çekimleri bitirilir bitirilmez, o karelerde yer alan insanların tamamının onayını da gerektiriyordu…

Ki, hep beraber “güle oynaya” bunu yapmışlar da…

Peki, ne tür şakalara mı yer verilmiş bu filmde?

“Spoiler” vermeden önemli gördüğümüz birkaç tanesini sıralayacak olursak:

Şöyle bir düşünün, hapisten kaçan resmi hapishane kıyafetli ve bir bileğinde kelepçe de sallanan bir mahkûm, yalvar yakar sizden yardım istiyor ve ardından da onun refakatçısı olan polis gelip, “Kaçan bir mahkûm gördün mü?” diye bir soru soruyor…

Siz olsaydınız, ne yapardınız bu durumda ?

Veya bir kadın, sokağın ortasında güpegündüz bir polis memuruna, dudak dudağa bir öpüşme ve ötesini teklif ediyor…

Yahut da elinde bastonla yürümeye çalışan kendi halindeki bir görme engelliye, “Sen neye bakıyorsun?” denilerek tekme tokat saldırılıyor…

Elbette bunların tamamı son derece “şaşırtıcı” şeyler…

Fakat asıl “şok”:

Bir evlenme töreninde yapılan “üçlü”, hayvanat bahçesindeki “goril kafesinde yaşananlar” ve iki kafadarın, “kafa güzel” bir gece sonrasındaki sabah, “cinsel organlarından” birbirlerine bağlı olarak uyanıp yardım aramaları ile yaşanıyor…

Öyle ki, “White Chicks” (2004) filmine saygı duruşu da yapılan bu şamata, 84 dakika boyunca hiç hız kesmeden devam ediyor…

Yani saymaya çalıştıklarımız dışında, daha pek çok “makara” ve “spontane” gelişen bu olaylar karşısında, insanların gösterdikleri tepkilere ilişkin, oldukça değerli “bireysel” ve “toplumsal” teşhisler de var filmde…

Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “İyi” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 7 verdiğimiz bu film için önerimiz de, kafeslere tıkılmış goriller biçimindeki bir görüntüye de sahip olduklarını tahmin ettiğimiz, "zeka engelli aptallarca" yapılacak olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “muhakkak bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

Keyifli seyirler,

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow